Kadına Yönelik Şiddet Raporu 2021
Özet
Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV), 1999’da meydana gelen Marmara Depremi’nin ardından,
deprem bölgesindeki kadın ve çocukları, şiddet ve ayrımcılığa karşı ekonomik açıdan güçlendirme
amacıyla yola çıktı. 2001 yılı Haziran ayında Kocaeli merkezli olarak projelerini yaşama geçiren KADAV,
kurumsal merkezini İstanbul’da tescil ettirerek resmi kuruluşunu tamamladı.
KADAV, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sonucu olan iki temel mücadele alanında çalışmalarını
yoğunlaştırdı. Bunlardan biri göçmenlik, mahpusluk gibi kadınlara yönelik çoklu ayrımcılık ve şiddet
biçimlerine karşı mücadelede dayanışma ve destek iken diğeri ekonomik hayattaki eşitsizliğe karşı
kadınların güçlendirilmesi çalışmasıdır.
2000’li yılların başında kadın emeği ve istihdamı konusu, kadına karşı ayrımcılığın en yaygın
olduğu alanlardan biri olmasına rağmen kadın mücadelesinin birincil gündemi değildi. Bu sorunu önceleyen KADAV Kocaeli’nde, istihdama ve gelir getirici çalışmalara yönelik programlar başlattı. Sahada
kadın dayanışması ile ilgili çalışmalarını yürütürken kadınların “Nasıl yapmalı?” sorusuna cevap bulabilmek amacıyla kadın emeği ve istihdamının durumunu verilerle ortaya koyan, günümüzün gerçekleri
ve ihtiyaçları açısından da güncelliğini koruyan kapsamlı araştırmalar yaptı. Bu bağlamda elde edilen
sonuçları feminist örgütler ve feminist araştırmacılarla paylaştı. Kadın emeği ve istihdamını gündeme
gündeme getirme amacıyla Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi (KEİG) platformu kuruldu. Bu platform ile
birlikte Türkiye’nin kadın emeği ve istihdamı politikalarını değiştirebilmek için birçok çalışma gerçekleştirildi.
2010 yılı itibariyle KADAV, göçmen kadınların maruz kaldığı her türlü ayrımcılığa ve şiddete karşı
güçlendirilmesini çalışma programına aldı. Savaştan sonra da Suriyeli göçmen kadınları ve LGBTİ+ları
kapsayan etkinlikler yaptı ve destek programları yürüttü.
KADAV, 2021 yılı boyunca, şiddetle mücadele alanındaki çalışmaları sırasında, başvurucuların deneyimlerini ve sahadaki gözlemlerini derleyerek iki aylık raporlar hâlinde yayınladı. Bu yıllık rapor ise bir
yıl boyunca hazırlanan iki aylık raporların yalnızca bir araya getirilmesi, gözden geçirilmesi değil güncel
gelişmelere değinen, farklı araştırma verileri ve sonuç bölümüyle zenginleştirilmiş bir versiyonudur.
Rapor, şiddet ile mücadele alanındaki gelişmelere değindiğimiz aynı başlıktaki bölüm ile başlamaktadır. Ardından başvurucuların kimliğini ve hangi konuda talepte bulunduğunu gösteren grafikler
gelmektedir. Saha deneyimlerimizi içeren kısımda ise dayanışma içinde olduğumuz kadınların deneyimlerini ve kendi değerlendirme ve gözlemlerimizi paylaştığımız başlıklar yer almaktadır. Son olarak
sonuç bölümünde, hem kronikleşen sorunlar öne çıkarılmış hem de şiddetle mücadele konusunda
çözüm önerileri ve taleplere yer verilmiştir.