Show simple item record

dc.contributor.authorHabitat
dc.date.accessioned2020-07-08T10:02:27Z
dc.date.available2020-07-08T10:02:27Z
dc.date.issued2016-05-06
dc.identifier.urihttp://dspace.ceid.org.tr/xmlui/handle/1/715
dc.description.abstractarihte ilk kez insanların yarıdan fazlası kentsel alanlarda yaşamaktadır. 2050'ye gelindiğinde bu oran neredeyse %70'e ulaşacak ve şehirleşmeyi 21. yüzyılın en dikkat çekici dönüşüm trendlerinden biri haline getirirken bir yandan da sosyal, iktisadi, siyasi, kültürel ve çevresel sorunları ve fırsatları da daha yoğun bir biçimde hissedilir hale getirecektir. 1976'da Vancouver'da düzenlenen birinci Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Konferansından bu yana, gecekondularda yaşayanlar ve yoksulluk içindekiler de dahil olmak üzere milyonlarca şehirlinin yaşam kalitesinde çok ciddi iyileşmeler gözlemledik. Yine de şehirleşmenin olumlu boyutlarını ve sürdürülebilir kalkınmaya potansiyel katkılarını anlama ve değerlendirme noktasında halen kat edeceğimiz önemli bir mesafe var. Şehirleşme kalkınmanın bir sonucu olmaktan öte, kalkınmanın arkasındaki önemli bir güç olarak dikkat çekiyor. Kentler yoksulluk, sosyal eşitsizlikler ve iklim değişikliği gibi küresel sorunlarla mücadelede kilit rol oynuyor. Dünyanın GSYİH'sinin %80'inden fazlasının şehirlerde üretildiği bir tabloda şehirleşme iyi yönetilirse, eşitsizlikleri gidermek, üretkenliği artırmak, istihdam yaratmayı, sosyal refahı, vatandaş katılımını, inovasyonu ve yeni fikirlerin ortaya çıkışını teşvik etmek suretiyle doğayla uyum içinde sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümeye katkıda bulunabilir. Kentler bölgesel, ulusal ve hatta küresel ağlar içinde birbirleriyle bağlantılı bir yapı arz etmektedir. Kentlerden ve diğer insan yerleşimlerinden oluşan güçlü ulusal sistemler dengeli bir bölgesel kalkınmanın merkezinde yer alır. Sürdürülebilir kalkınma mücadelesi kentlerde kazanılacak ya da kaybedilecektir. 2050'ye gelindiğinde sırf kentlerde yaşayan nüfus bile bugünün toplam dünya nüfusunun üzerinde olacak ve konut sağlama, altyapı, temel hizmetler ve istihdam başta olmak üzere çeşitli boyutlarda ciddi sürdürülebilirlik sorunlarını ortaya koyacaktır. Şehirlerin ve insan yerleşimlerinin planlanması, geliştirilmesi, yönetim ve idaresi konusunda radikal bir paradigma değişimine ihtiyaç vardır. Bugün alacağımız kararlar ortak kentsel geleceğimizi şekillendirecektir. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri de dahil olmak üzere Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi 2030'un tarihi bir biçimde kabulü, Paris İklim Değişikliği Anlaşması, Afet Riski Azaltımına Yönelik Sendai Çerçeve Anlaşması 20152030, Küçük Adalardaki Gelişmekte Olan Ülkelerin Hızlandırılmış Eylem Yöntemleri (SAMOA) Planı, En Az Gelişmiş Ülkeler Kategorisine Yönelik İstanbul Eylem Planı ve diğer çok taraflı süreçler sonrasında, taahhütlerimizi etkin ve etkili bir biçimde uygulamaya geçirme ihtiyacını tümüyle dikkate alıyoruz. Yeni Kent Gündemi sürdürülebilir kalkınmayı küresel, bölgesel, ulusal, ulus-altı ve yerel düzeylerde entegrasyon ve koordinasyon içerisinde hayata geçirmenin ilk adımıdır. Uygulama için eyleme yönelik bir yol haritasının hazırlanması suretiyle Yeni Kent Gündemi, Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi 2030'un gerçekleştirilmesini, özellikle de 11. Hedef olan şehirlerin ve insan yerleşimlerinin kapsayıcı, güvenli, dayanıklı ve sürdürülebilir yerler halini almasının sağlanmasını ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri genelinde diğer hedeflerin başarılmasını teşvik edecektir. 1996'da Habitat Gündemi şehirler ve insan yerleşimlerinde yaşam kalitesini artırmak üzere bir ortaklık eylem planı çağrısında bulunmuştur. Yeni Kent Gündemi, tüm aktörleri bir araya getiren yenilikçi ve iddialı işbirliği çerçeveleri içerisinde bugüne kadar sağlanan kazanımların değerlendirilmesi, yoksulluğun ele alınması ve yeni ve henüz başlangıç aşamalarındaki sorunların tespit edilmesi ve ele alınması suretiyle sürdürülebilir kentsel gelişime yönelik yenilenen siyasi iradeyi güvence altına alacaktır. Artık kentler ve kentsel alanlardan oluşan güçlü ulusal sistemler oluşturmak, yatırımlar için daha geniş kapsamlı bir finansman zemini oluşturmak ve daha dengeli bölgesel kalkınmayı teşvik etmek üzere küresel, bölgesel, ulusal, ulus-altı ve yerel düzeylerde yönetimler arasında stratejik ortaklıklar kurmanın vaktidir. Yerel ve ulus-altı düzeydeki idareler toplumlarımızın güvenliği, emniyeti, geçim kaynakları ve refahını sağlamada önemli bir rol oynamaktadır. Yeni Kent Gündemi, öz, eyleme yönelik, geleceğe bakan, evrensel ve mekansal açıdan bütünleştirici bir unsur olmayı, kendine has küresel açıdan evrim içindeki trendleri, bölgeye has nitelikleri ve dönüştürücü potansiyeli fark edebilmeyi ve geniş bir yelpazeden olgu ve bağlamları, kültürleri, kentsel yerleşimleri ve insan yerleşimlerinin tarihi coğrafyalarını dikkate alırken genel geçer yaklaşım arayışlarına girmekten de kaçınmayı amaçlar. Şehirler insanların oluşturduğu yapılar olup içinde yaşayanların herkes için insan haklarına tam saygının söz konusu olduğu bir ortamda barış ve refah içinde, sağlıklı ve özgür yaşamlarını sürdürebilmelerini mümkün kılmayı amaçladığımız yerlerdir. Bu yerlerde, halk olarak bizler cinsiyet eşitliğini sağlamayı, kadınlar ve genç kızların önünü açmayı, yoksulluğu azaltmayı, istihdam yaratmayı ve adilane refah sağlamayı amaçlarız. Kent sakinleri olan bizler için dünyamızın ve tabii kaynaklarının uzun vadede korunmasını sağlayacak bir biçimde kaynakları ve alanları paylaşma kararlılığını gösterme fırsatı sunar. İnsan yerleşimleri hem bireyler olarak hem de topluca hak ve sorumluluklarımızı belirleyen insan ruhunun yansımasıdır.en_US
dc.language.isoenen_US
dc.publisherHABİTATen_US
dc.subjectKentsel hizmetler ve haklaren_US
dc.subjectUrban services and rightsen_US
dc.titleHABITAT III YENİ KENTSEL GÜNDEMİN İLK TASLAĞIen_US
dc.typeSözleşmeen_US


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record