| dc.description.abstract | Derin Yoksulluk Ağı olarak faaliyet yürütmeye başladığımız zamandan
beri araştırma raporları, günlük insan hakları hikayeleri, Hikayenin Yok
Hali gibi çalışmalarımız aracılığı ile yoksulluğun kişilerin hayatlarındaki
yansımalarını görünür kılmak için çaba gösterdik.
Derin yoksulluğun kavramsallaştırılması, kişilerin haklarına erişimi
bağlamında yoksulluğun gündem olması önemliydi. Ancak bu gündemin
medya kanalları aracılığı ile ‘nasıl’ oluşturulduğu, neyi merkeze aldığı
incelendiğinde ekonomik göstergelere odaklı veya yoksul dışlayıcı
ve suçlayıcı bir perspektifin çeşitli halleri ile haberlere işlediğini
gözlemliyorduk.
Hedef kitlesi değişse bile yazılı, basılı ve dijital medya kanalları
okuyucularının algısını ve fikrini şekillendiriyor. Son yıllarda pandemi ve
ekonomik krizin etkileri ile birlikte artan yoksulluk ve yoksullukla mücadele
yöntemlerine dair yapılan haberlerin sayısı gittikçe arttı.
Tam da bu dönemde, medyada yer bulan ve yoksullukla ilişkilendirilen
haberlerde; ne tür önyargılar beslendiğini, nasıl bir ‘yoksul’ resmi
çizildiğini, ne tür söylem stratejilerinin tercih edildiğini araştırmak ve iyi
örnekleri göstermek üzere bir medya izlemesi çalışmasına başladık. | en_US |
