dc.contributor.author | Kepekçi, Egemen | |
dc.date.accessioned | 2020-08-01T19:53:31Z | |
dc.date.available | 2020-08-01T19:53:31Z | |
dc.date.issued | 2014 | |
dc.identifier.citation | Kepekçi̇, E . (2014). (HEGEMONIK) ERKEKLİK ELEŞTİRİSİ VE FEMİNİZM BİRLİKTELİĞİ MÜMKÜN MÜ? . Kadın Araştırmaları Dergisi , 0 (11) , . Retrieved from https://dergipark.org.tr/en/pub/iukad/issue/737/7967 | en_US |
dc.identifier.uri | http://localhost:6060/xmlui/handle/1/795 | |
dc.description.abstract | Feminizmin kendi içerisindeki fraksiyonlarını incelediğimizde, dönemlere göre çeşitli şekillere bürünmüş olduğunu görebiliriz. “Kadın” ve “erkek” kavramları konusunda da feminizm kendi içerisinde tartışmalara sebep olmuştur ve bu tartışmalar sürmektedir.
Feminizm başlığı altında erkeklik çalışmaları da bu tartışmalardan nasibini almıştır ve bir tarafta erkeklerin zaten her yerde oldukları düşüncesiyle feminizmin içerisinde görülmelerini istemeyenler, diğer tarafta da ataerkinin erkeklerin de problemi olduğunu düşünenler bulunmaktadır. Feminizm ortaya ilk çıktığında kadına yönelik konulara yoğunlaşması kaçınılmazdı; ancak zaman geçtikçe ve bazı olgular değiştikçe erkek(lik)lerin de incelenmesi/çalışılması gerekli görüldü ve bu alanda çalışmalar 1970'lerde başladı. Günümüze kadar gelen ve sürmekte olan bu tartışmaların ortak noktalarından birisi tıpkı feminizm çerçevesinde yalnızca bir kadın kategorisinin olamayacağı söylendiği gibi, yalnızca bir erkek kategorisinin de olamayacağı yönündedir.
Bu bağlamda, bu çalışmanın amacı ataerkil söylem ve pratiklerin erkek yaşantısında yarattığı sorunları ele alarak, “erkekliğin” ulaşılmazlığını dile getirmek; farklı erkekliklerin olduğuna bir kez daha işaret etmek; bu çerçevede bir hegemonik erkeklik eleştirisi yapmak ve son olarak bu eleştirinin feminizm içerisinde yapılabilirliğini tartışmaktır. Connell'in belirttiği gibi ataerkil sistem içerisinde bir ezme-ezilme ilişkisinden söz ediyorsak ve bu ilişkide bir taraf diğerine göre daha ayrıcalıklı görünüyorsa, yalnızca ikincil olan kadını değil aynı zamanda ayrıcalıklı olan erkeği de anlamamız gerekmektedir. Öte yandan, ataerkinin ve toplumsal cinsiyet pratiklerinin yalnızca kadını değil – aynı derecede olmasa da – erkeği de olumsuz şekilde etkiliyor olduğu ve sürekli olarak kendisini yeniden ürettiği bir gerçektir. Dolayısıyla toplumsal anlamda köklü bir dönüşümden söz edeceksek, sistemin bütün bireylere (kadın, erkek vb.) olan yaklaşımı ile bunlardan kimin ne şekilde yararlandığını veya zarar gördüğünü anlamak gerekmektedir. | en_US |
dc.language.iso | tr | en_US |
dc.publisher | Kadın Araştırmaları Dergisi | en_US |
dc.subject | Hegemonik Erkeklik | en_US |
dc.subject | Hegemonic masculinity | en_US |
dc.subject | Erkeklik | en_US |
dc.subject | Masculinities | en_US |
dc.title | (Hegemonık) Erkeklik Eleştirisi ve Feminizm Birlikteliği Mümkün Mü? | en_US |
dc.type | Article | en_US |