Show simple item record

dc.contributor.authorKONDA
dc.date.accessioned2020-08-30T09:54:37Z
dc.date.available2020-08-30T09:54:37Z
dc.date.issued2019
dc.identifier.urihttp://localhost:6060/xmlui/handle/1/919
dc.description.abstractYıllar içinde gerek Hayat Tarzı araştırmalarımızda, gerek Barometre araştırmalarımızda, gerek sivil toplum kuruluşlarıyla ve akademisyenlerle yaptığımız ortak çalışmalarımızda sayısız toplumsal konuyu, alanı ele aldık. Kadınların toplumdaki rolünü ve toplumun yaklaşımını anlamayı hedefleyen birkaç çalışma da yaptık: 2007 yılında Gündelik Yaşamda Din, Laiklik ve Türban Araştırması1, 2008 yılında Hürriyet İnsan Hakları Treni projesinin parçası olarak Türkiye'de Kadınların İnsan Hakları Farkındalığı ve Davranışları2, 2011 yılında Kadın Adayları Destekleme Derneği (Ka.Der) ile Siyasette Kadın Temsili3, 2015 yılında Özgecan Aslan’ın katledilmesinin ardından Mart’15 Barometresi araştırmasının teması olarak Boğaziçi ve Koç Üniversitelerinden akademisyenlerin işbirliğiyle Kadına Şiddet ve Devlet Algısı4 araştırması. Bunların yanısıra Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Derneği (SpoD) için eşcinsellere bakışa verilerimizi derlediğimiz kısa bir rapor hazırladık. Diğer yandan verilerimizi kullanarak toplumsal cinsiyet açısından analiz eden akademisyenler de oldu (İlkkaracan, Aslanbay gibi). Cinsiyet istisnasız her araştırmamızda görüştüğümüz kişilere sorduğumuz neredeyse tek soru olabilir. Dolayısıyla sayısız konuda kadınların ve erkeklerin birbirlerine ne derece benzeştiğine veya ayrıştıklarına dair elimizde belki de Türkiye’de eşi benzeri olmayan bir veritabanı bulunuyor: siyasi görüşleri ve zaman içindeki değişimler, hayalleri, ne derece sabırlı oldukları, alışveriş tercihleri, sosyal medya kullanımları, sokakta ne kadar güvensiz hissettikleri, hayalleri, parayla ilişkileri, nelerle mutlu olup nelere öfkelendikleri, yolsuzluğa bakışları, eğitim sisteminden beklentileri gibi konularda kadın veya erkek olmanın fark yaratıp yaratmadığını ortaya koyabiliyoruz. Analizlerimizde cinsiyetin fark yaratıp yaratmadığını mutlaka ele alıyor ve dikkate değer fark varsa veya beklentinin aksine yoksa raporlarımızda not ediyor ve yorumlamaya gayret ediyoruz. Bulgularımız tekrar tekrar cinsiyeti en temel demografik verilerden biri olarak değerlendirmemizin, toplumu tanımadaki temel taşlardan biri olarak görmemizin ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor.en_US
dc.language.isotren_US
dc.publisherKONDA Araştırma ve Danışmanlıken_US
dc.titleTürkiye’de Toplumsal Cinsiyet Raporu KONDA Hayat Tarzları 2018 Araştırmasıen_US
dc.typeAraştırma Şirketi Raporuen_US


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record