Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Temelli İnsan Hakları İzleme Raporu (2013)
Özet
Kaos GL Derneği ve Pembe Hayat Derneği olarak 2006 yılından beri düzenli olarak lezbiyen, gey, biseksüel ve transların insan hakları ihlallerini izlemek ve raporlamak için çalışıyoruz. Raporda bulunan ihlaller medyaya yansıyan vakalar. Bu yüzden bu rapor, lezbiyen, gey, biseksüel ve translar (LGBT) açısından Türkiye’de insan hakları ihlallerinin fotoğrafını göstermiyor. Fotoğrafın büyük bir parçası görünmüyor. Görünmek istemiyor. Görünmek istememesinin birçok nedeni var. Bunun başında LGBT’lerin cinsel yönelim ve cinsiyet kimlikleri nedeniyle uğradıkları ihlaller karşısında adalete erişim noktasında yeniden yeniden ihlale uğrayacaklarını düşünmeleri ve aynı zamanda hukuki yollara başvurduklarında bunun hayatlarının farklı alanlarına nasıl yansıyacağını tahmin edemiyor olmaları. İhlallere karşı gerek yasal düzenlemelerde gerekse uygulamada etkili korumanın olmaması, ihlalleri meşrulaştıran bir hal alıyor.
Bu raporu sunarken “2013 Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Temelli İnsan Hakları İhlalleri İzleme Raporu” olarak sunuyoruz. Ancak eşcinsel ve biseksüel kadınların sorunları ve trans erkeklerin maruz kaldığı ayrımcılık ve insan hakları ihlallerine ulaşma noktasında yaşadığımız sıkıntı devam ediyor. Bu sıkıntıyı açmanın yollarını Kaos GL Derneği ve Pembe Hayat Derneği olarak dert etmeye devam ediyoruz.
2013 yılı ihlallerin yanı sıra, mücadelenin ve dayanışmanın yılı oldu. Gezi Parkı’nın işgaliyle başlayan ve tüm Türkiye’ye yayılan eylemler sonucunda farklı kesimden insanlar bir araya geldi. Gezi ruhuyla birlikte Türkiye’nin birçok yerinde LGBT’ler alanlara çıktı. Gezi sürecindeki LGBT mücadelesinin ve görünürlülüğünün kısa ve uzun vadede harekete olumlu katkılar sunacağına inanıyoruz.
Bu rapor 6 bölümden oluşuyor. Birinci bölümünde, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli nefret suçlarına, ikinci bölümünde nefret söylemi ve ayrımcılık vakalarına, üçüncü bölümünde örgütlenme ve ifade özgürlüğü ihlallerine, dördüncü bölümde devam eden davalar ile beşinci bölümünde ise sonuçlanan davalara yer verildi. Altıncı bölümde ise olumlu gelişmeler kayıt altına alındı. Sonuç bölümünde ise LGBT örgütlerin insan hakları alanındaki taleplerine yer verildi.
2013 yılında medyaya yansıyan; 4 nefret cinayeti, 1 tecavüz, 10 nefret saldırısı (ikisi ateşli silahla, ikisi kesici aletle), 1 linç girişimi, 1 kundaklama, 1 kaçırma vakası yaşandı. Ayrıca İstanbul’da polis operasyonuyla 15 trans, evlerinin kapıları kırılarak gözaltına alındı.
2013 yılında Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda heteroseksüellerin daha eşit olduğu konusunda “uzlaşıldı” ve değişen Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanununda eşcinsellik “gayri tabiî mukarenet” olarak damgalanmaya devam etti.
2013 yılında medyaya yansıyan 6 ayrımcılık vakası yanşandı. 2 vaka kamuya açık alanda hizmet alırken yaşandı. 4 vakada ise devlet görevlileri tarafından ayrımcılık yapıldı. LGBTlere yönelik nefret suçlarında ise yargı yine bizi şaşırtmadı ve 2013 yılında sonuçlanan davalarda “haksız tahrik indirimi” uyguladı.
2013 yılında LGBT öğrencilerin örgütlenmesi “toplum buna hazır değil” gerekçesiyle engellenirken, Mersin ve Van’da kurulan derneklerin amaçlarının “ahlaka ve Türk Aile yapısına” aykırı olduğu İl Dernekler Müdürlüğü tarafından tespit edildi.
Kısacası 2013 hak ihlallerinin de mücadelenin de son hız devam ettiği bir yıl oldu.