Hikayenin Yok Hali
Abstract
Kuruluşumuzun ilk senesinde, Heinrich Böll
Stiftung Türkiye Temsilciliği desteğiyle, yoksulluk
koşullarında yaşayan kişilerle görüştük. Bu
kişilerin pandemi sürecinde temel haklarına
ne derece erişebildiklerini ölçtüğümüz ve bu
kitapta da sık sık atıfta bulunduğumuz “Pandemi
Döneminde Derin Yoksulluk ve Haklara Erişim”
araştırmasını yürüttük. Hem o araştırma süreci,
hem de bir buçuk yıllık düzenli destek ve
güçlendirme çalışmalarımız; bizleri, bireyleri ve
deneyimleri verilere indirgemenin yetersizliğiyle
yüzleştirdi.
Derin yoksulluğun sürdürülemez koşullarını ve
hak ihlallerini anlatmanın çeşitli yolları vardı;
araştırma, izleme, fotoğraf, söyleşi, sergi, video,
hikâye…
Hikâyenin Yok Hali* projesinde, araç
olarak hikâyeyi seçtik. Bu alanda çalışırken
karşılaştığımız hikâyeleri en iyi anlatacak
kişilerin, o hikâyelerin sahipleri olduğu inancıyla;
yoksulluğu doğrudan deneyimleyenlerin sesinin
bu kitapta duyulabilmesini amaçladık.
Kitabın ilk bölümünde, Derin Yoksulluk
Ağı’nın parçası olan on dört kişinin hikâyesini
bulacaksınız. Bu hikâyeler, sahipleri tarafından
anlatıldı, Derin Yoksulluk Ağı ekibi tarafından
hikâyeleştirildi. Anlatıcıların kimlikleri ya kendi
istekleri doğrultusunda gizli tutuldu ya da hikâyeye
dahil edildi. Her hikâyenin sahibi, yayımlanmadan
önce metinleri okudu ve son halini şekillendirdi.
Katılımcıların anlattıklarıyla ilgili mevzuat,
araştırma verisi, haber gibi bilgileri de hikâyelerin
sonuna eklemeyi uygun gördük.
İkinci bölümün ilk hikâyesi, 20 yıldır yoksulluk
alanında çalışan gazeteci ve aktivist Hacer Foggo
tarafından kaleme alındı. Derin Yoksulluk Ağı
olarak yaptığımız mahalle ziyaretleri, telefon
görüşmeleri ve destek süreçleri esnasında
duyduğumuz günlük insan hakları hikâyelerini de,
tıpkı bir günce gibi, bu bölümde derledik.
Yoksulluğun bir insan hakları ihlali olduğunu;
yoksulluğu ortadan kaldırabilmenin ise öncelikle
görerek, kabul ederek ve hak temelli bir
yaklaşımı benimseyerek mümkün olabileceğini
kabul ederek, yoksulluk üzerine düşünebilmek,
tartışabilmek dileğiyle…