Cinsel Yönelim veya Cinsiyet Kimliği Temelli Ayrımcılıkla Mücadele
Abstract
Avrupa Konseyi’nin standartları ve mekanizmaları, tüm bireylerin insan haklarının
desteklenmesini ve saygı gösterilmesini güvence altına alma arayışındadır. Bu; lezbiyen, gey,
biseksüel ve trans (ç.n: İng. transgender) kişileri de kapsayacak şekilde, tüm insanlar için eşit
hakları ve onuru içerir.
Toplumlarımızda lezbiyen, gey, biseksüel ve trans kişilere yönelik homofobi ve
hoşgörüsüzlük hâlâ yaygındır. Çoğu kişi hâlâ cinsel yönelimleri veya cinsiyet kimlikleri
nedeniyle ayrımcılık, şiddet ve dışlanmadan muzdariptir. Cinsel yönelim veya cinsiyet kimliği
temelli ayrımcılık Avrupa Konseyi standartlarıyla bağdaşmaz.
Avrupa Konseyi’nin cinsel yönelime dayalı ayrımcılıkla mücadele taahhüdünün uzun bir
geçmişi vardır: Parlamenterler Meclisi’nin ilk tavsiye kararı 1981 senesine dayanmaktadır. O
tarihten itibaren Meclis, Bakanlar Komitesi ve Yerel ve Bölgesel Yetkililer Kongresi farklı
metinlerde bu meseleye değinmişlerdir. Lezbiyen, gey, biseksüel ve trans kişilerin insan
haklarının pek çok farklı biçimlerde ihlal edildiğini 1980’lerin başından beri düzenli olarak
teşhis eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihadı da, ayrımcılıkla mücadelede hayati
bir önem taşımaktadır.
Bakanlar Komitesi’nin 31 Mart 2010’da cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine dayalı
ayrımcılıkla mücadelede alınacak önlemlere ilişkin üye devletlere yönelik CM/Rec(2010)5
no.lu tavsiye kararını kabul etmesiyle tarihi bir adım atılmış oldu. Bu tavsiye kararı, ayrımcılığın
en sürekli ve zor biçimlerinden birine özellikle değinen dünyadaki ilk belgedir. Tavsiye kararı,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadı ışığında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne özel
vurgu yaparak, mevcut Avrupalı ve uluslararası belgelerden kaynaklanan ilkeleri
düzenlemektedir. Ayrımcılıkla mücadele etmek; lezbiyen, gey, biseksüel ve trans kişilerin insan
haklarına saygıyı sağlamak ve onlara yönelik hoşgörüyü teşvik etmek için üye devletler
tarafından benimsenecek ve etkili biçimde uygulanacak özel önlemleri tanımlamaktadır.
Ayrıca Parlamenterler Meclisi de, tavsiye kararından birkaç hafta sonra, 29 Nisan
2010’da, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelindeki ayrımcılık üzerine 1728 (2010) no.lu
yeni bir karar (ç.n: İng. resolution) ve 1915 (2010) no.lu yeni bir tavsiye kararı (ç.n: İng.
recommendation) almıştır.
Bu yayın, Avrupa Konseyi’nin Bakanlar Komitesi, Parlamenterler Meclisi ve Yerel ve
Bölgesel Yetkililer Kongresi tarafından kabul edilmiş ilgili yasal ve siyasal metinleri
içermektedir. Hükümetler, uluslararası kurumlar, hükümet dışı örgütler, medya
profesyonelleri ve lezbiyen, gey, biseksüel ve trans kişilerin insan haklarını korumak ve
desteklemekle profesyonel veya başka türlü biçimde ilgilenen herkes için başvuru kitabı işlevi
görmelidir. Ancak yasal karşılıklar ve siyasal beyanatlar, elzem olmalarına rağmen, yeterli
değildir. Bunların ayrımcılık ve hoşgörüsüzlüğü kökünü uzun vadede kurutması için uygun
eğitimsel, kültürel ve farkındalık artırıcı önlemlerle birleştirilmeleri gerekir.
Bu amaç için, üzerinde anlaşılan standartları uygulamak ve insan haklarının
kullanımında cinsel yönelim veya cinsiyet kimliğine dayalı her tür ayrımcılığa son vermek için,
her şeyden önce Avrupa Konseyi’ne üye devletlerin kendilerinin kararlı eylemine ihtiyaç
duyulmaktadır.
Thorbjørn Jagland
Genel Sekreter